28 Şubat 2010 Pazar

gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yitirdiğim bir mutluluk mu
Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
İçimde bağıran acılar mı
Serseri, başıboş bir rüzgar mı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Ansızın çıkıp gelen bahar mı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yüreğim mi,damarlarimda hışırdayan kan mı

Bağırarak bu kansız evlerin suratına
Bağırarak bu kansız sokakların suratına
Bağırarak bu kansız insanların suratına
Bağırarak yüreğimdeki kanı

Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Ataol BEHRAMOĞLU

26 Şubat 2010 Cuma

bahçeli şort giyse

merhaba...bu hafta nasıl bir haftaydı anlamadım...insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gösteren trajik ölümler..yukarıdakilerin pastayı paylaşamamaları üzerine kavga etmesi...artık ilgilenmiyorum eskisi kadar..ben de ne oluyor..bende de gelişen bir durum yok...günlük eğlenceler..arada kendi gerçeklerimle yüzleşmeler..bu şekilde aksayarak ilerlemeye devam..geçenler de bir haber portalında aşk-ı memnu da final yazıyordu..şükür dedim..yapmadı final falan..benim hatrıma final bölümünde hepsi pijama giyse ne olur:)yaprak dökümünde ali rıza artık felç geçirse...arka sokaklar da bir de başarısız operasyon olsa..melekler korusundaki genç aşıkların çatışması sona erse...lan bunları izlemeden ne çok şey biliyormuşum..he birde kurtlar vadisinin en azından finalinde polat ölse ya da androit olduğu ortaya çıksa çok iyi olur..:)se sa diyerek yazmışım yazıyı..inanın bu dizileri izlemiyorum..zaten zaman da ayıramam bunlara..:)

sağlıcakla kalın..

23 Şubat 2010 Salı

kalemden damlayan gözyaşı

merhaba...bu aralar yine içsel yolculuklar yapıyorum...bol bol düşünüyorum..ama dışarıya karşı bıraktığım güçlü agin portresini koruyarak..aslında bunun için çabam yok ama insanlar bir kere öyle gördü..agin üzülmez,derdi olmaz,tüm sorunlarını halletmiş,gülemez diğer insanlar gibi,olgun ama yaşına göre hareketler yakışmaz ona hele içindeki çocuk çıkmamalı...olmuyor..insanım yahu...yine de sorunlarımı kendimde yaşıyorum...tek dostum ''kendim''..bazı şeyleri yansıtmamak için insanların hayatlarından malzemeler bulup eğlenmeye çalışıyorum..müdahil oluyorum..ne kadar doğru..peki o insanlara zarar vermiyor muyum..belkide rencide oluyorlardır..bilemiyorum..hayatımda doğru olan hiç bir şey yok..her şey manasız..en kötüsü hiç bir sorun yokmuş gibi yaşamaya devam etmek..gayyorun son yazısını okurken boşa geçirdiğim bir 17 yılı farkettim...o yazıdakiler ben de yoktu..ne göz yaşını silebildiğim bir dostum ne de göz yaşımı silen oldu..siliyorum kendi gözyaşlarımı yine...her zamanki yanlızlık ve mahzunluğumla...

sağlıcakla kalın...

21 Şubat 2010 Pazar

bir şeyler söylüyor

merhaba...bu hafta sonu biraz yorucu geçti..türkiye geneli denemeler vardı...bugün olana geç kaldım hatta...neyseki kendi dersanemdi de aldılar sınava:)hayat akıyor,zaman geçiyor,ilk sınav yaklaşıyor..umarım güzel olur her şey..şimdi siz burdan benim dil ve anlatım özelliklerimi görüyorsunuz...anlatım bozuklukları,noktalama katli...sonra sınavda bu sorularda bodosluyorum:)bu akşam beşiktaş galatasaray maçı var izlerim belki...

memeleketin hali içler acısıymış yahu...ne zamandır basın yayın organlarını takip etmiyorum...bu nedir yahu..kimin eli kimin cebinde belli değil..takip etmiyorum iyi ki yoksa sinir katsayılarım aratar...ama yök var hemen farkı azaltır:)yarın okul var traş olacağım yine...başımda bir de bela var ya ne siz sorun ne de ben söyleyeyim..ordan bir ses duydum çok da tın der gibi...söyleyeyim...12 martta ilçede düzenlenecek oratoryoda bana iki tane şiir vermişler...özellikle biri hiç haz etmediğim bir şiir..

telefon geldi dayımlara gideceğim...kerata geçenlerde burnundan ameliyat oldu..bir kaç gündür orda takılıyorum..bensiz yapamıyor..:)haydi bana müsade hepinizi sevgi ve saygı ile selamlarım..

sağlıcakla kalın...

*en sevdiğim parçalardan biri yeni türkü den telli telli..bu güzel şarkıyı junıor ve the summerson a hediye ediyorum...mutlu kalın...

16 Şubat 2010 Salı

...........

merhaba.bugün hava güzeldi.bu havalar da biraz daha canlanıyorum..okul çok boş gelse de iyi sayılır..artık koşmaya başlamalıyım,havalar güzelleşti...ama o ilk günleri ayarlamak zor oluyor..yataktan erken kalkmak...

yahu 3 mart tarihine bir konferans ayarlamam lazım..başkanı olduğum kulübün yıllık planına atatürkçü düşünce ve laiklik temalı konferans yazdık ama hala konuşmacı arıyoruz..bir konuşmacı bulup işi hocalara devretmek istiyorum..

bu arada yeni kitaplar sipariş ettim.(kitapyurdundan sipariş ediyoruz zira gebze'de daha pahalı:d)yarın gelir herhalde..serkan üzerinden sipariş ediyoruz kitapları..kendisi reşit ya..(ben de hurşit)hangi kitaplar yazayım...

sabahattin ali :değirmen*, kamyon, içimizdeki şeytan
sait faik abasıyanık :semaver
gabrıel garcia marquez :benim hüzünlü orospularım
virginia woolf :deniz feneri**

heyecanla bekliyorum kitaplarımı..garip bir mutluluk kaplıyor yüreğimi..

sağlıcakla kalın...

*değirmen isimli öykü kitabını kırmızı balon önermişti, ben de okumalıyım diye düşündüm..
**virginia woolf'u ilk olarak gümüşdiken'in blogundan tanıdım.sonra deneme sınavları ve test sorularında yer alamsı merakımı arttırdı..yine gümüşdikenin blogundaki bir yorumda şizofren olduğunu öğrenmem artık okumalıyım dedirtti..

kırmızı balon ve gümüşdikene teşekkür ediyorum..son eklediğim parçayı bu iki güzel insana hediye ediyorum..şebnem ferah deli kızım uyan..iyi dinlemeler..

14 Şubat 2010 Pazar

sevgi üzerine

merhaba.seviyorum hayatı..seviyorum yaşamayı..seviyorum insanlığı..seviyorum herkesi,her şeyi ve sizi...ama bugün her zamankinden az severek düzenin saçma sapan işlerine alet olmayacağım..aslında daha az sevmeme de gerek yok..güneş her doğuşunda içimizdeki sevgi yumağı büyüsün..dünyamız sevgi ile yoğrulsun..

aşklar yaşayacağız tabi..daha farklı olacak birileri..yanında kalbimiz daha farklı atacak..ellerimiz terleyecek..daha masum olacağız onun yanında daha saf..bu güzellikler olacak hayatımızda..bazan bu insanı kaybedeceğiz..yalnız kalacağız..ama yine seveceğiz o günlerin anısına..hatta karşılıksız sevmeyi öğreneceğiz..

sevip, sevildiğimiz bir dünya bizimle olsun...seviyorum sizi..

sağlıcakla kalın..

13 Şubat 2010 Cumartesi

gelenler ve gidenler

merhaba.bir önceki yazımda bahsetmiştim.telefonun kurtulması için pek bir ümit yoktu.2 saat makinada kaldığından dolayı..dün akşam uyandırmak için hazırlandık ama çalışmadı..hayal kırıklığı ile odamdaki yedek yatağın üzerine bıraktım.bugün helvasını yaptıracaktıım ama bir ümit dedim.dersane dönüşü bir daha denedim ve açıldı..gözümüz aydın..

geçtiğimiz hafta ailemize 2 yeni üye katıldı..saf ve temiz bir dünyada yaşamaları temennisiyle..hoş geldiniz diyorum...

junıor arkadaşımız blogu kapatmış..büyük bir şok yaşadım..sevdiğim bir blog idi.üzüldüm de bir umut ile belki tekrar döner diyorum..hoşçakal junıor..aydınlık ve mutlu yarınlar seninle olsun..
aptal ve mahmur..

sağlıcakla kalın...

11 Şubat 2010 Perşembe

kayıp bulundu ama yoğun bakımda


merhaba.ben sahibi olduğum nokıa 6111 isimli gri beyaz karışımı alttan sabit üstten ittirmeli,karda kullanılabilir kızaklı telefonumu kaybetmiştim.bu sabah çamaşır makinasında bulundu.polisin verdiği bilgilere göre bizim haylaz yiğit atmış...ama bilmiyoruz tam olarak..

telefon şuan yoğun bakımda parçaları ayrılmış kurumada...az önce kurutma makinası ile yeni bir operasyon yapıldı..tekrar uykuda, uyandırmak için bekleyeceğiz..yoğun bakımdan sağ salim çıkar umarım..içinde özellerim var..mesajlar,ses kayıtları..umarım kurtulur...


sağlıcakla kalın...

10 Şubat 2010 Çarşamba

Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

Mevlana Celaleddin Rumi

*mevlananın şemse yazdığı bu güzel şiir, gümüşdikene hatta güneş abla ile olan arkadaşlıklarına, kırmızı balona, gayyora, summersona, junıora ve aramızdan ayrılan wakan tanka ya armağan olsun...neden bu bloggerlar içimdeki ses onları söyledi...
ben gümüşdiken ve güneş ablanın dostluğunu burdan gördüğüm kadarı ile mevlana şems birlikteliğine benzetiyorum..abartıyor olabilirim ama öyle düşünüyorum..umarım dostlukları onlarla beraber yaşar..aslında ben inanıyorum buna..

9 Şubat 2010 Salı

yaşamaya dair 3

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım Hikmet

8 Şubat 2010 Pazartesi

fahrettin yoldangeçen de olabilirdi

merhaba.yahu şu yökün son kararı da iptal edilmiş...ben bu aşağı insanları biz gençleri kendi siyasi mücadelelerine alet eden insanları kınıyorum..hakkımı helal etmiyorum..adam hala biz çözeceğiz diyor..yök k...mı ye diye bir şarkı yapsalar vallahi ben o k...çıma da acırım yazık...:)kusura bakmayın bu insanlar terbiyemi bozdu..yoksa...

yahu bugün optiği dolduruyorum bizim dersane optiklerinde sadece soyad var..rahat rahat 4 harf dolduruyorum..bizim edanın soyad sığmıyor:)yahu bir de düşünsenize isim bölümü de var..isim ne hülagühan yaz babam yaz...abdurrahman sıkıysa kodla...bir de iki isimler var ama benim iki isim kısa olyor yine bazı tek isimlerle aynı uzunlukta...:)ismim kemalettin olsaydı aman ben de nelerden bahsediyorum yahu bunlar zaten hazır doldurulmuş geliyor..:)allah ösym den razı olsun...

sağlıcakla kalın...

*dün yeni bir parça ekledim..musa eroğlunun sesinden telli turnam,ben türkü de severim..umarım beğenirsiniz..yarından itibaren izleyicilerime şarkı ithaf edeceğim..:)

hayat devam ediyor

merhaba.ben geldim yine...kuzenime gittim yorgunluk demeden...bahsetmiştim ölen eşi de kuzenimdi.o çocukların birbirine olan bağı sevgisi beni hem sevindirdi hem de duygulandırdı...kuzenim de iyiydi.sohbet ettik,artık bazı acıların üzerine oynanıyor her şey...çocuklara 2 tane su kaplumbağası almışlardı dev gibi olmuşlar,bir de akvaryumları var..onların yanında o kadar dikkat etmeye çalışıyorum ki ölümden bahsetmemeye çabalıyorum..babama baba demiyorum...biliyorum bunun hiç bir etkisi yok..hayat devam ediyor ve çevrelerinden duyuyorlar..ama kendimi böyle rahat hissediyorum...onlar bu acılarıyla büyüyecek,biz de onlara üzülmekle kalacağız.umarım her şeye rağmen güzel bir hayat onlarla olur...

sağlıcakla kalın...

heyecandan arta kalanlar

merhaba.bugün okulun ilk günüydü tatil sonrası...sabah heyecanla uyandım erkenden...traş oldum hatta oynayarak önce yüzümün sağ tarafını traş ettim tam ortaladım...baktım güldüm..kahvaltımı ettim okula gittim..heyecan devam...yahu okulda o heyecandan eser kalmadı herkes yabancı herşey uzak...sıkıldım...kafamı dinledim bol bol...meslek tanıtımı vardı hakim,savcı,avukat gelmişti umarım o meslekleri yapmak durumuna düşmem...

öğleden sonra vasili ile bedminton oynadık...rüzgar çıkınca bıraktık.ona ntv tarih aldık ben almıştım geçen zaten..sonra biraz oyalandık o eve ben dershaneye 9 a doğruda evde oldum...ilk gün böyle işte heyecandan eser kalmadı..düzelir,üstesinden gelebilirim bu durumların...dört gözle üniversiteye gitmeyi bekliyorum...umarım başaracağım o işi...

sağlıcakla kalın...

7 Şubat 2010 Pazar

simit ve çayın eşsiz aşkı


merhaba.bu sabah erkenden uyanıp gebzeye -çarşıya- çıktım.diş kontrolü vardı.yarım saat bekledim.5 dakikada benim işim bitti.o soğukta kahvaltı da ne yenir dedim ve gittim simitimi,poğaçamı aldım.eve yollandım zaten misafirimiz gelecekti kahvaltıya..dayım ve ailesi..neyse gittim eve tanımadığım kaynanam seviyormuş beni ekmek yerine simit kullanarak kahvaltımı ettim güzeldi..bir de simit çayla buluşunca bir başka güzel oluyor ya aşıkları kavuşturmak boynumuzun borcu...yahu bir de dayım varsa zaten farklı oluyor...

şimdi benim dayımın eşi işe başladı tübitakta çocuklar olunca çalışmayı bırakmıştı artık döneyim dedi.neyse bunlar oğulları yiğiti kreşe yolladılar.bence daha küçük ama kendileri bilir.yiğite soruyorum okul nasıl kötü,arkdaşlar kötü,öğretmen kötü,seviyor musun onları hayır....çocuk ben hepsini dövücem çöpe atıcam falan diyor,alışır herhalde..okulda kız var mı diyorum yok diyor sonra ben yalan söyledim diyor babasına çekerse yandık...ablamın arkadaşına aşık olmuş daha 3 yaşında kız da üniversiteyi bitirdi..msn den öpücük yolluyor:)benim mızıkaları da sahipleniyor kerata...umarım şuan yaşadıkları saf ve temiz dünyadan çıkmaya başladıklarında hayat onları çok da hayal kırıklığına uğratmaz...

yarın okul açılıyor en son 3 hafta önce traş oldum ben...açılsın yahu traşa da razıyız..okul da zaten son günlerimiz...üniversite bekliyor beni..şimdi davetler yağmaya başladı bize gel diye de ben sınavı bekliyorum;)

sağlıcakla kalın...

*yahu yazıyı 1 saat rötarlı yayınlıyorum.yiğite uykuda süt takviyesi yaptım sonra bir geldim net gitmiş...geç olsun güç olmasın;)

4 Şubat 2010 Perşembe

baloya mı yahu

merhaba..yahu şu dizi var bir tane aşkı memnu diye..yatak sahneleriyle pirim yapan saçma sapan bir dizi..anasını satayım evde de o açık baktım benim ergenlik aşkım beren saat sabahın köründe uyanmış dizide üzerinde elbise gayet ağır bir elbise...ulan ne moronca bir şey evde de merasim bölüğü gibi giyiniyorlar o dizide..pijama varken bir de üstünde rahat bir şeyler yeter yahu..banane şık demişer dememişler...pijamalı başbakan görürseniz şaşırmayın,çünkü öyle olurum sanırsam;)

sağlıcakla kalın...

açın gözlerinizi

merhaba.siyasileri eleştirmekten bir gün başım belaya girecek..varsın girsin..yahu bir başbakan bir hükümet vatandaşlarının mağduriyetine nasıl göz yumabilir...siyasilerin vicdan olgusu nasıl bu kadar buharlaşır..emekçi neden bu kadar aşağı görülür...sayın başbakan ben vatandaşımın hakkını yedirtmem diyor...sayın başbakan vatandaşın hakkını aydın doğana,çalk'a yedirttin,takımlara stat yaptırttın...burda neden vatandaşın hakkını gözetmedin...emekçiye gelince iş olmaz yahu verme bir şey ama onların kazanılmış haklarını bari törpüleme...varsın emekçi yesin benim hakkımı diğerlerindense nolur yahu çocuklarınız bir gemi az alsa...sayın başbakan zenginler yaratmak yerine aç olana huzur ortamı sağlamaya çalışın en azından....onu da hakediyorlardır herhalde...ben birşey söylemiyor işi vicdana bırakıyorum..devlet yönetmekte vicdan olmaz diyorsanız,sosyal devletin gerekleri yerine getirilsin o zaman..emeğe değer verilen,hakka saygı duyulan bir dünya temennisiyle..

sağlıcakla kalın...

3 Şubat 2010 Çarşamba

yorum yok beyler

merhaba.ben yine içimden gelenleri yazayım ama başta söyleyeyim biraz dizginliyeceğim kendimi..dün babam meclis tv yi açtı yani trt 3 tansiyon yüksek ben bir taraftan bilgisayara bakıyorum diğer taraftan televizyona...aman allahım bunlar nasıl vekil olmuş...bu makama seçilmiş insanlar nasıl bu kadar seviyesiz davranış sergiler..bu benim sadece konuşmalara verdiğim tepkiydi.bir baktım kavga çıktı...artık tepkim küfüre döndü..yahu siz halkı temsil edemeyecek kadar bayağısınız..militan gibi kavga etmeye gitmediniz oraya..hangi soruna çözüm getirdiniz..parti başkanlarınız askerleri gibi kavga ediyorsunuz..yazık çok yazık...sizler beni temsil etmiyorsunuz benim gözümde pek değeri olmayan mebuslar...tek saygım makamınıza keşke sizde o makama layık hareket etseniz...temsil ettiğiniz halkın sorunlarına çözüm bulsanız...ama sizden bunu beklemek de yanlış olur..

neden yanlış olur dedim...şuan ki siyasi partiler yasası ile genel başkan hegemonyası oluşuyor..bu başkanlar istedikleri adamı mebus yapıyor..halk istediği adamı seçmiyor aslında kaç kişi vekiline oy veriyor...onun dışında bu sistemde vekil olabilecek derecede yetkin insanların sayısıda az oluyor...o yüzden şahsım onlardan bir sorunu çözmelerini beklemiyor..ama bulundukları yere ve konuma saygı duymalarını ona göre hareket etmelerini istemek de en tabi hakkım..neyse engel olmalıyım kendime bu yazdıklarımla bile beni dava edebilirler tabi ulaşabilirlerse ama umurum da değil...keşke ulaşsalar...bugün de yarın da kalemim inandıklarımı yazacak..:)

sağlıcakla kalın...

2 Şubat 2010 Salı

merhaba.yazmayacaktım ama engel olamadım kendime...şimdi yeni gündem maddelerinden birisi aihm aldığı yeni karar olacak.ama şu saate kadar gördüğüm yorumlar bile buruk bir tebessüme sahip kıldı beni.bir cephe islam ülkesi olarak gördüğü devletin kafa kağıdında din ibaresinin dolu olması gerektiğini düşünüyor,insan olmaktan yurttaş olmaktan önce dindaş olmayı bir payda olarak görüyorlar...diğer bir cephede ise zafer kazanmış asker edası var ve bu karar sanki bu dindarlara karşı büyük bir kazanımmış gibi hareket ediyorlar.yahu benim anlayamadığım bu iki kesimin bu tabi karar üzerine yorumlar yapıp tartışma konusu yaratması.din insanların kendi doğası ile birlikte yaşayacağı olgu ise bu karar da gayet tabii...din ibaresine gerek yok çünkü kişisel..benim için memlekete, uyruğa da gerek yok ya neyse beni geçelim...dilerim insanların sadece insan olmalarıyla göze alındığı bir dünyada buluşuruz...

sağlıcakla kalın...

yeni bir şeyler

merhaba.bu konuşan ergen şuan iyi durumda.saçma bir melankoli içine girdiğimin farkındaydım.neyse tatile girdim.gün bitmiyor.ders çalış,kitap oku...ama geriye bir sürü zaman kalıyor yine.yapacak bir şey de yok.ama şu kar yağsın gebzeye çıkıp fotoğraf çekeceğim.paylaşırım burada...

yılın başında değiştirecektim şablonu ama kısmet dün geceyeymiş.yahu ben de alışamadım henüz blogun yeni haline..umarım güzel olmuştur..ben beğendim:)teknolojiyle arama bakarsak çok iyi iş becermişim.iyi tatiller bana ve diğer tatildeki insan kardeşlerime...

sağlıcakla kalın...

1 Şubat 2010 Pazartesi

sürekli aydınlık için 5 dakika karanlık


abdi ipekçi, 31 yıl önce bugün maşası belli ama arkasındaki güçler hala sır olan bir suikaste kurban gitti.aydınlarına tahammülü olmayan onlara sahip çıkmayan bir devlet olarak o cinayetin üzerinede gidilmedi ya da gidilemedi.

işin en trajik yanı katilin elini kolunu sallayarak hapisten kaçışı ve ona devlet için çalıştığı ortaya çıkacak kişilerin sahip çıkması..bu katil geçen gün de bir kahraman edası ile dışarı çıktı.bu adama jüri üyeliği teklif ediliyor...aklım almıyor.üzülüyorum,kızıyorum...


aydınlık bir ülke ümidiyle..


sağlıcakla kalın....

yaşamaya dair 2

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

Nazım Hikmet 1948