30 Mayıs 2010 Pazar

merhaba..

bugün dersanenin son günüydü..iki yıldır aynı insanlarla beraberdik..bir şekilde hayatımda yer ettiklerini farkettim..telefonumu istediler ben de verdim..hatta biriyle çanakkalede görüşeceğiz ben sınava orda gireceğim oda orda oturuyor(gebzede yatılı okuyorlar inanç lisesi -tevitöl-) dolayısıyla orda girecek..görüşürüz denize gideriz dedi..ben de hay hay dedim..edebiyat hocamız pasta kesti bize..güzeldi yahu...

dün kuzenimin ölümünün 1. yıldönümüydü..bugün onu yad ettik..ben çocuklarını görünce pek dayanamıyorum..oğlu düştü ağladı ben de ağladım..zaten herkeste hazır ağlamaya..ağıtlara da dayanamadım ben...

chp de lider değişti..aslında bu konu hakkında ayrı bir yazı yazabilirdim..ama istemedim..ben baykal lider olduğu sürece dedemde mezardan kalkıp gelse oyumu vermem demiştim..şimdi soruyorlar verecek misin?sanmıyorum vereceğimi..evet rengimi belli ettim..ben siyasete atılmayı düşünen birisi olarak inandığım değerler doğrultusunda oy veririm.şu şartlarda ulusalcı statükocu bir paritiye oy veremem..umarım iyi işler yaparlar..geçmişteki yanlış politikalardan kurtulurlar..hayırlısı olsun..ama ben chp yi chp de beni görüşlerimizden ötürü besleyemeyiz..

anayasa değişikliği konusunda yazmayı düşünmüştüm kalsın dedim yine..günlüğünü tutan adamın blogundaki son yazısında bu konudan bahseden kıs bir bölüm vardı..ben de kısa birşey yazayım dedim..ben henüz hukuk öğrencisi olamadım ama iyi kötü yorum yapabiliyorum birşeyler hakkında..yahu böyle anayasa yapılmaz bir kere..ben bunları istiyorum gelin kabul edin..hadi ya..yerim senin anayasa anlayışını..anayasa yüksek bir uzlaşmayla değiştirilir..bir de ben halkın anayasa değişikliğinde etkin rol oynamasına karşıyım..yapılan refarandumlar siyasi etki altındadır çünkü..değişiklikler ve yeni yasalar konuda yetkin kişiler tarafından halka da kulak verilerek yapılmalı..ülkemin demokratı iktidar partisi..seçim yasasını değiştirsin önce..seçim barajını düşürsün..umarım saçma sapan bir zihniyetle yapılan bu paket kabul edilmez..ekim doğumlu olduğum için ben oy veremeyeceğim..

geçen haberleri okuyorken haluk kırcı isimli katilin serbest kaldığını duydum..ülkeme karşı kızgınlığım arttı..değişik duygular hissettim.yazık yahu bu ülke kendisini karanlığa iten bu katillere nasıl sahip çıkabiliyor..bunlar kahraman gibi karşılanıyor..bu adamlar dışarıda gezinirken..çocuklar hapiste..ve bu çocukların çoğu bir şey yapmadıkları halde tutuklu..neyse bu konuda geriyor beni..siz anladınız neler söylemek istediğimi..

geçenlerde bir televizyon kanalında nihat doğan yeni albümünü tanıtıyor..ve iş memleket meselelerine geliyor..yahu bu ülkenin çok değerli aydınları var..gerçek sanatçıları var..ama televizyonda sanatçı diye bu konuşuyor..ama ne bekliyorum ki toplumun kalitesi o..

ben artık burda keseceğim:)bu olumsuzluklar hayellerimi, ideallerimi sarsamaz hiçbir şekilde..

aydınlık yarınlarda buluşmak ümidiyle..

sağlıcakla kalın..

28 Mayıs 2010 Cuma

merhaba..aradan sonra biraz toplumsal bir yazıyla girdim..bugün biraz benden biraz ordan burdan yazayım..

yahu ben çok kilo verdim..eridim bittim..pantolonlarım durmuyor belde..aslında pek pantolonumda yok ki gerek de yok..pantolon giymiyorum pek:)2-3 günde bir kahvaltı yapıyorum..arada akşam yemeği...neden böyle oldu yahu..bir de bu hafta içi ellerimle yaptığım tatlıyı yedim..aslında bu hafta ellerimle çok şey yaptım..yemek olarak tabi..artık biraz bir şeyler yapabilmeliyim üniversitede geldi..mesela et kavurmayı öğrenmeliyim..bir de pilav...

alışveriş yapacağım ne zamandır hala yapmadım..balo içinde bir şeyler almalıyım..herkesin takım elbiseyle gideceği baloya en başından beri takım elbiseyle gitmeyi düşünmüyorum..benim gibi aykırılar çıkacaktır..dayımdan yardım almalıyım bu konuda..dayım iyidir severim..çok farklı ilişkimiz bizim..

dünden beri habertürk tv baydı yahu bu ne 27 mayısmış..hayır ben burda darbe savunacak değilim ama bu kadar da abartılmaz ki olaylar..bir ara menderes global bir lider olmuştu bu yayınlarda..yahu yok bu ülkede öz eleştiri kültürü de yok..zaten olsaydı böyle olmazdı ya..tamam her ne kadar cumhuriyet tarihinin en iyi anayasası yapılmış olsada kötü bir olaydır..demokrasiye ve hukuka büyük bir darbedir..

bahçedeki şeftaliler olgunlaşıyor..sevindim..çilekleri afiyetle yedim..diğer meyvelerde iyi durumda..aslında babamın işinden ötürü meyve sebzeden gına geldi..ama kendi bahçendeki ağaçtan olunca da farklı oluyor...

ee agin ne durumda ruhsal olarak..agin mana dünyasında pek manasız bir hal içinde:)aslında çevremde mutlu olmamam için bir neden yok..ama eksik var tabi..sevebileceğim farklı bir yere koyabileceğim bir insan..

bu aralar ev düzenimiz yok böyle de sürecek annem sabahtan anneannemin yanına gidiyor..babamda akşam oraya gidiyor..ameliyat olmuştu anneannem de..ben de bekar hayatı yaşıyorum..temizlik falan yapıyorum arada..bize temizliğe yardıma gelen abla da hastalanınca tamamen yük bana bindi..iyi ya alışıyorum ben de..

ben bu tarzda pek az yazı yazmıştım..şimdi kısa notları bitireyim dedim..

kendinize iyi bakın..

sağlıcakla kalın..

26 Mayıs 2010 Çarşamba

sade vatantaştan

merhaba hızlı bir giriş oldu biraz da sert..ama yazacağım öfkemi ancak yazarak dile getirebiliyorum..şuan için elimden başka bir şey de gelmiyor..


insanlar düşünün tek amacı alınlarının akıyla ekmeklerini kazanmak olan..birilerinin torunlarına aldığı oyuncağın tutarı kadar para kazanmak için yerin metrelerce altına giren insanlar..yüzlerinin karası ekmeğinin ve emeğinin aklığını perçinleyen insanlar..kırmızı plakalı beyler nasıl utanmadan gidip de konuşabiliyorsunuz orda..tebrik ediyorum sizleri..devlet baba onlara sunduğu ''kaderin'' bir parçası olarak gönderir kırmızı plakalı temsilcilerini..onların ölüleri görür devleti..ama o darmadağın olan ailelere başka acılarda gerekir karışan cenazeler gibi...yazık yahu çok yazık..



çocuklar düşünün silahın bombanın sesinde büyüyen savaş ortamında yaşam süren..açlık ve sefaleti ezilmişliği onlara kadermiş gibi sunulan çocuklar..oyuncakları olmuştu gölgesinde büyüdükleri silahlar bombalar..ama oyuncaktı tabi..gerçeklerini henüz görememişlerdi..belki dağda belki kışlada ölüm saçacaklardı gerçekleriyle..ama devlet babaları onları çocukken de düşünmemezilik etmedi..sokak aralarına gerçek muhimmatlar bıraktı süpriz armağanlar..ee tabi gerçeğiyle oynanırsa o oyundaki ölüm de gerçektir..savaş coğrafyasının savaş oyunlarıyla oynayan çocukları savaş oyuncakalrıyla ölür..evet onlara sunulan kader...hümanizmanın,
felsefenin yeşerdiği toprakların çocukları nasıl böyle bir yaşama mecbur edilir..bunu da ben anlayamıyorum..
göçük altında yiten 30 canın ve van da ölen çocuğun hatıralarına ölülerine duyduğum saygıdan otosansür uyguladım yazıda..ama benim gözümde bu insanların katili devlettir..bundan önce ölenlerinde ve bu şekilde devam edecek ölümlerin de tek sorumlusu devlettir ve devlet olacaktır..
yurdum insanı öfkem aslında sana..söylemek istediğim o kadar çok şey var ki..neyseki bunları şair çok güzel ifade etmiş...
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
Nazım Hikmet (Dünyanın En Tuhaf Mahluku)

25 Mayıs 2010 Salı

merhaba..biraz müsade istemiştim..şimdi buradayım tekrar..bu kısa ayrılık süresince bir çok gelişme yaşandı tabi..dünyada ülkede sizde ve bende..zaten dün ile bugünün aynı olmasını bekleyemeyiz de..yazmaya devam edeceğim..tekrar içten bir merhaba..

sağlıcakla kalın...

8 Mayıs 2010 Cumartesi

gün olur

Gün olur alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Herbir tüylerinde ayrı telaş!..
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur, başıma kadar güneş
Gün olur, deli gibi...
Orhan Veli

7 Mayıs 2010 Cuma

merhaba..

bir süre müsade bana..

sağlıcakla kalın...

5 Mayıs 2010 Çarşamba

boşluk

merhaba..bugün öğleden önce gitmedim okula..yattım..öğlden sonrada yazılı vardı 12 de uyanınca duş alıp ancak yetiştim..yazılıdan sonraki derslerde boş olunca eve erken dönüş yaptım..kimsede yok zaten evde..hazırladım börek tabağını meyva suyyu kalmamıştı aldım bakkaldan afiyetle yiyip içtim..sonra biraz ders çalıştım..televizyonda trabzonsporluların sevinç gösterileri vardı..bu aralar en ufak şeye gözlerim doluyor..otobüstede kötü oldum..neyse hala kafam karışık..bir boşluk var..

sağlıcakla kalın..

3 Mayıs 2010 Pazartesi

karar(sızlık)

merhaba..bugün traş olmadan okula gittim..üşendim olmadım..bahçede bankta uzandım bol bol..böyle giderse iyice çikolata olacağım..saçlar arap kıvırcığı olsa araplara benzerdim ama şu haliyle latin, ispanyol bir hava var..artık güneş kremi kullanmalıyım..okulda gözümün iliştiği birkaç kişi var ama bir gördüğümü bir daha görmek zor oluyor..bugün otobüste çok şeker bir çocuk vardı...2 yaşında sarışın zeki bir çocuk..adı emin'miş epey oynadık..ben çocukları severim yahu belki ondandır..ileride de çok iyi baba olacağımı düşünüyorum..bu akşam eserleri ve yazarlarını kağıda dökmeye devam ettim, beş hececiler de bitti..şuan 4 sayfa oldu..daha çok var..hala aklımda hukuk eğitimini türkiye gibi hukuk ve hukuk adamı olmayan bir ülkede alıp almama konusunda soru işaretleri var..bazı şeyler cidden daha katedilmesi gereken çok yol olduğunu gösteriyor..

bugün yalnızın durumları şiir(ler)inin sonuncusnu yayınlayacağım..blogumla ilgili önemli bir dönüm noktası olacak kararım kesinleşirse..

sağlıcakla kalın..

Yalnızın Durumları XXIV

Her leke
Kendisiyle çıkar.

Özdemir ASAF

1 Mayıs 2010 Cumartesi

taksim

merhaba..bugün 1 mayıs sebebiyle taksime gittim..önce bireysel gitmeyi düşündük sabah bir aksilik çıktı..son anda ancak tkp lilere takılabildik(bağlantım yok kendileriyle)..neyse bunların otobüste bozulmasın mı..orda başka otobüs tuttular..başladık ayakta yolculuğa..dolmabahçede indik taksime kadar yürüdük..taksimde ayrıldık tkp den..platformun karşısına geçtik tam öne doğru..coşkuyla geçen bir gün oldu..her ne kadar hoş olmayan görüntüler yaşandıysada..meydandan çıktık istiklalde yemek yedik..bir kaç işimiz vardı onları halledip indik karaköye vapur ve tren ile döndük..tam 8 saat ayakta kaldım..yorulmuşum çok kötü..bir de tavuk gibi kızarmışım..unutunca güneş kremini sürmeyi öyle oluyor..bu güzel günün coşku ile hiçbir şeyin gölgesinde kalmadan geçmesi güzeldi..demekki oluyormuş..emeğin ve sevginin değer gördüğü dünya ümidiyle..

bu arada dün sınav sonucu açıklandı..pek iyi değil kötü de değil..aslında sınav sonrası beklediğim puan..iyi olacak umarım..şiire devam..

sağlıcakla kalın..

Yalnızın Durumları XXIII

Yalnız
Önceden sezer
Sonra olacakları
Paylaşacak biri vardır;
Anlatır anlatır ona
Olanları, olmayacakları.

Özdemir ASAF