24 Eylül 2010 Cuma

merhaba..

geçen gün beylikdüzüne gitmem gerekti..tren, metrobüs, otobüs, taksi..bunlar kullandığım vasıtalar..ve bir sürü insanı kesme imkanı..neyse konu dönüş yolunda yaşanan..kendimi kirlenmiiş hissediyorum..mecidiyeköyden metrobüse bindim rahatım..saniyler içinde bir sıkışıklık..arkamda bir adam..yanımda bir kadın..yüz yüze olduğum ve göğüs göğüse geldiğim benden bir kaç yaş küçük bir delikanlı..ağzımı açmak istesem çocukla öpüşüyor olacam..neyse kurtuldum..bir de trenle dönecekken uyanıklık yaptım kendimce..şimdi o saatte söğütlüçeşmeden trene binersem ayakta kimin eli kimin cebinde gidecektim..baktım haydarpaşaya gidecek trenin saati geliyor..bindim ona gittim haydarpaşadan boş trene bindim..yoksa gebzeye kadar çekilmez ayakta..zira ben tren boşken ayaklanır camdan bakarak yolculuk yaparım..

bir de bugün sanat güneşimiz zeki mürenin ölüm yıldönümü..herkes dinlemiştir adamı..ara sıra dinlerim de ben hala..nostaljik bir havada yaratır..bir de güzel bir site var..bence güzel bir site..meyhane şarkıları meze tarifleri falan..hoş..zaten müzik kendiliğinden başlıyor..bitince yeni parçaya geçiyor..zeki müren şarkıları da dinlenebilir ordan..siteye burdan girebilirsiniz..haydi tam da rakı balık havası var bu günlerde..

sağlıcakla kalın..

20 Eylül 2010 Pazartesi

merhaba..

bayağıdır yazmıyorum..yazamıyorum..hani diyorlar ya arabesk bir söylemle hayat bir okuldur..ben sevmiyorum o okulu ya..ya da bu okulda çalışkan çocuk olmayayım ben..hani sınıflarda haylaz öğrenciler vardır..kıyamet kopsa onlar birşey duymaz..işte onlar gibi olabilmek isterdim..ama olamam..belkide hayal kırıklıkları bana öyle dedirtiyor..gönülden istemiyorum galiba..güvenmek zor iş..ama insan birine güvenebiliyorsa ne mutlu o kişilere..aslında burda büyük bir tehlike de var..güvenin yok olması..bana bu duyguyu yaşatan insanlara kızmalımıyım silmelimiyim...ama bilmelilerki insan olamamışlar..bazan egom öyledir ki aman ama nedir ya olcak tabi insanız egom yok diyen yalan söylüyor ya da bencil olmadığını iddia eden..hem de şu yaşadığımız düzende..sadece bu duyguları en aza indirmeye çalışabiliriz..yoksa herkes megolomandır da..her insanın içinde bir godoman ruh vardır..egosu şişik ben aslında kendisi için pek de birşey yapmamışlardanım..daha gencim..yapabilirim de..ama ben birşey yaparken bencil olamıyorum pek..oldum mu da tam olurum orası da ayrı.sıkılıyorum..ara ara gözlerim doluyor yaşlar süzülüyor..hiç sevmiyorum o agini..zavallı biraz..bir de çirkinliğii katmerleniyor..gülün yahu..gülelim..insanlar hala ağlıyor bu ülkede bu dünyada..ama hala benim kanım üstün senin kanın üstün kavgası yapan..örümcek beyinli sığ insanlara sesleniyorum..acıyorum size ama ne yazık ki sizin gibiler fazla..insanca yaşamayı insan olmayı hala algılayamamışsınız..vicdan da yoktur zaten..haydi kavgaya, savaşa devam..ağıtlar az geliyor bu gerizekalılara..kendi yurttaşlarınızla dünya insanıyla barışabilin yahu..birlikte yaşamayı öğrenin..her türlü kimliğinizi aşmasını bilin..onurlu olun..insanlık onuru için mücadele edin..ben sizler gibilerle aynı topraklarda yaşamaktan utanç da duyuyorum..vatandaş da değilim..ben insan olabilenlerle dünya vatandaşı olabilmek hayaliyle yaşamaya devam edicem..ve ne yazık ki sizin gibi sığ insanlara güzel müreffeh yarınları sağlamak için ideallerimi gerçekleştirmeye çalışcam..neyse neyse biraz kendimle de ilgileniyorum..mahalleden yeni arkadaşım var..zaten gayet az arkadaşım var..yeter de..ama şu var ki bir insanı sevdim mi ve tamam dedim mi..sonsuz bir güven vardır..bu blog da bu konuda bir ilke vesile oldu..hiç ummazdım aynı duyguları bir blogger için de taşımayı..yani bu blog dünyası gayet ciddi ve büyük bir dünya..bir burukluk da var içimde..yaşıtlarımın çoğu bugün üniversiteye başladı..bense hala evdeyim..ara ara bu durum hakkında espiriler yapsamda..burukluk sene sonuna kadar devam edecek sanırım..neyse neyse çok yazdım..zaten şarkı da işliyor iyice içime..çirkinleşmek de istemiyorum..:)

sağlıcakla kalın..

12 Eylül 2010 Pazar

merhaba..

bugün benim blogun yaşgünü..bilerek 12 eylül de başlamıştım..ve tam 1 sene oldu ki 12 eylüllerin tekrar yaşandığını görüyoruz..farklı şekillerde de olsa getirdikleri aynı..30 sene de geçse aynı faşizm daha kötü bir şekilde yayılıyor..ama ben burda her türlü düşüncemi yazmaya devam edicem..

blog insanın yaşamında bir parça oluyor..ne bileyim bir yer ediniyor..hastalık halini alıyor..mesela konuştuğum bloggerlar bile ayrı ben de..tanımak isteyeceklerim de var gerçek hayatta..yani bu blog işi güzel iş..

hediyeleri istiyorum..blogumun doğumgünü bir zahmet lütfen..

sağlıcakla kalın..

6 Eylül 2010 Pazartesi

merhaba..

ben bu aralar zeki mürenden sorma ne haldeyimi dinliyorum..ama öyle efkarlanarak değil..gayet eğleniyorum..neye efkarlanayım ki yahu..hayatımda yolunda giden bir şeyler olmadığı için mi..ne gerek var..arkadaşım yok..üniversiteyi kazanamadım..evdekilerle tartıştım..ve her şey daha da kötü ilerliyor..ideallerimden soğuyorum..psikolojik desteğe ihtiyacım var sanırsam..ama ben şimdi kendime acıyamam ki yahu..ama naptığımı da bilmiyorum..gayet ruhsuzum..ben uyurken üşümeyi seviyorum..soğuk şiddetiyle eserken birşeylerin sıcaklığına sarılmak huzur veriyor..hala lise diplomamı almadım..dün çanakkaleden misafirlerimiz geldi..bu sabah gittiler..geçen başbakanın konuşmasını dinlerken aklıma annem geldi..
annem de hep ahhh şu makinanın dili olsada neler çektiğini anlatsa..ahh şu süpürgenin dili olsada ne kadar zorluk çektiğini söylese..der..yahu başbakan sen dili olanlara neden sormuyorsun..ucuz günlük siyaset yapıyorsun..ahh insanlar onurlu ve kişilikli olabilsede senin döneminde çektiklerini söyleyebilse..ahh bürokratlar dürüst olsa da çaldığınızı çırptığınızı kamu vicdanına sunsa..aman bunlar da boşş..halk bozuk bir kere..
gelelim bana anlayacağınız agin biraz sapıtmış durumda..yok ama gayet iyi kamuflaj yapıyorum..güçlü agin pozları..

sağlıcakla kalın..

3 Eylül 2010 Cuma


merhaba..

bu fotoğraf geçtiğimiz yıllarda hindistandaki muson yağmurları sonrası yaşanan sel felaketleriyle ortaya çıkan tablodan bir kesit..bugün haberlerde pakistandan fotoğraflar gösteriliyordu..benzer bir fotoğraf vardı orda da yaşlı bir adam suların ortasında temiz su için tulumba başındaydı burdaki çocuk gibi..sonra aklıma bu fotoğraf geldi paylaşmak istedim..bu fotoğraf üzerine yazılı da kompozisyonda yazmıştık..(ben tabiki tam puan aldım da:D)aslında çok şey çıkarılabilir bu fotodan..artık yorum da sizin..sayfayı direk kapamak da..

sağlıcakla kalın..
merhaba..

bu sene nasıl geçecek hiç bilmiyorum..ve bazı şeyleri ummaktan bıktım..kendimden de korkuyorum..bir bok yiyebileceğim de yok ama ne bileyim..dün çok bunaldım hava serindi ama ben sıcakladım ve iç çamaşırı dahi giymedim..artık koşu arkadaşım var..haftanın üç günü beraber koşacaz..

şu küçük sırlar denen mal dizi nedir ya..o diziyi görünce kendimi ilkokul çağında sanıyorum..30 yaşında adamlar liseliyi oynayınca öyle oluyor..yahu bırakın serkan oynasın, junıor oynasın, meryem oynasın ya da aynı yaşlarda başka birileri..tamam kendimden geçtim ben daha 17 lik taze delikanlıyımda artık onlar da büyüdü 18 lik kart onlar..yani onlar oynayabilir..

1 eylül de yavuz bingöl ve civan(djivan) gasparyan konser verecekti..avrupa kültür başkenti etkinlikleri içerisindeydi aynı zamanda..ama bir hafta önce neden belirtilmeden iptal edildi..tahammülsüzlüğe bak..

sağlıcakla kalın..

1 Eylül 2010 Çarşamba

merhaba..

bugün takvim yapraklarında dünya barış günü olarak geçiyor..ama sadece orada..haberlerde ise savaş ve ölümlerin devam ettiği gözler önüne seriliyor..kendine insan diyen bazı yaratıklar kanı kanla yıkamaktan aldıkları zevkten olsa gerek savaş diye bağrınıyor..yahu çok mu zor savaşa hayır demek..soy, kan, din, para bu kadar mı önemli..insan hayatının hiç mi önemi yok..bizde 30 yıldır bir savaş içerisinde olan bir ülkede yaşıyoruz..ve savaşlar dünyasında..silah sesleriyle büyüyen çocuklar..babası belli olmayan bebekler..ve bir çok kayıp..peki insanlar bunlara nasıl göz yumabiliyorlar..anlamıyorum doğrusu..bu ülkede özellikle hiçbir şeyi anlamıyorum..şu övündüğüm aklım, zekam bu halkı anlamaya yetmiyor..

''Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.''

bu sözler taki ölene kadar çoğu insanın tanımadığı hrant dink'in kaleminden..çok fazla iyimser aslında..barış ve kardeşlik demek ihanet olarak algılanıyor bu ülkede..

adamın biri beni 17 yaşındaki bir genci düşman olarak görüyor..ben bakkaldayken bakkala girmiyor bu derece..üzülüyorum ona da..ama korkuyorum da..yarın bir etnik savaş çıksa ailem ve kendi adıma korkuyorum..komşu dediğimiz bazı insanlar ilk saldıracak eminim de buna..

sevginin, hüzünün, mutluluğun, acının dili yoktur..insani duygulardır bunlar ve insanlığın da dili yoktur..dil, din, ırk gibi saçma ayrıntılar bu kadar erdemli olanı nasıl etkileyebilir ki diye düşünmek gerekir..beraber yaşamayı insanı sevmeyi neden sağlayamıyoruz..neden her birimiz birer güvercin değiliz..neden bu ülkede ve dünyada artık güvercinler ürkmeden uçamıyor..daha ne kadar savaşın ve kanın çocukları yetişecek..ne zaman bazı maddelerin üstünde olacak insan olmak..

yaşanılası bir dünya ve türkiye ümidiyle..

sağlıcakla kalın..