1 Kasım 2009 Pazar

sorunlar ve açılımlar üzerine sade vatandaşın düşüncesi 1

blog dün katıldığım altan tan konferansında kürt sorunu ve açılımlar ile ilgili sohbet ettik.benim de paylaşmak istediğim bir kaç düşüncem var.burda sosyo-politik yazılar yazıcağımı da söylemiştim.

ilk önce kürt sorununu ele alırken sadece 12 eylül sonrasına bakmak olmaz.şuanki ergenekonun temelleri olan ittihat ve terakkiye gitmek lazım.bu ırkçı turancı örgüt osmanlıda başaramadığı ırki devleti türkiye cumhuriyetinde hayata geçirmek istediler.önce atatürkün çevresindeki insanları,arkadaşlarını saf dışı bıraktılar ve sonra da atürkü pasifize ederek ipleri ellerine almaya başladılar.atatürk ölene kadar rahat hareket edemediler ama atatürkün ölümünden sonra meydan onlara kaldı hatta ülkedeki muhalefette onların içinden çıktı.bundan sonra faşizan tutumlar ve asimilasyon politikaları çok rahat uygulanabilirdi.ama bir engel vardı gayrimüslim azınlık.onları asimile etmekte kullanılacak hiçbir ortak payda yoktu.gayrimüslimlerin göç ettirilmesi daha mantıklı bulundu.ve nihayetinde ''varlık vergisi'',''6-7 eylül olayları'' sonrası gayrimüslim azınlık ülkeyi terk etmeye başladı.doğuda molakanların,güneydoğuda süryanilerin çıkartılması da sağlanınca ilk ayağı tamamlanmış oldu.etnisiteye dayanan bir devlet geliyordu.

zaten diğer etnik kökenlerden gelen insanlarda ortak dinin de etkisiyle türkleştirilebilirdi kolayca ve bu uygulanıyordu(türkçe ezan da bunun ayaklarından biridir).
çerkezler,lazlar,boşnaklar,pomaklar ve diğerleri çok rahat asimile edildi.ama onlara göre daha kalabalık olan kürtler üzerinde bu asimilasyon politikası işle yaramadı.işe yaramamasının bir nedeni de yaşadıkları bölge itibari ile dışarıya kapalıydılar.ve 12 eylül sonrası tamamen yoksa sayma,inkar ve devleti yönetenlerin ''kart kurt'' gibi söylemleri asimilasyon politikasına karşı tepkilerin gelişmesine neden oldu.ve terör örgütü de bu süreçte ülkeyi hırpaladı,yordu.

devletin mezhepsel bir asimile politikası da vardı.bu da şii ve alevileri hatta hanefi mezhebinden olmayan sünnileerin de dini ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir diyanet yapısı oluşturuldu.burda da aleviler patlama noktasına geldi.

söyleyeceğim tamamen tekçi bir mantığa itildi devlet politikası.insan modeli dahi tek tipe indirgendi.başı açık,döpiyesli,güzel konuşan kadınlar;takım elbiseli,fötrlü,istanbul beyefendisi erkekler.ama bu tarz politikalar bu coğrafyada işlemezdi.çünkü bu coğrafyada cumhuriyetten önce kurulan son devlet olan osmanlı bile çokçu yapıyı,farklılıklara saygıyı elden bırakmamıştı.ama çokçu yapıdan tekçi yapıya geçirilme ve bu tekçi yapıda dikta etme sorunlar doğurdu.

*yarında çözüm üzerine görüşlerimi yazıcam...bu yazdıklarım bazı kişilerin hoşuna gitmeyecektir ama bunlar benim samimi düşüncelerimdir ki saygı da bekliyorum.hatta ben savcılığa suç duyurusunda bulunan çıkarsa da şaşırmam...:)

tekrar altını çizeceğim bir şey daha var ben atatürkün sorunlarda bir payı olmadığını belirttim ve bu politikaları güden güçlerin atatürkü de pasifize ttiğini söyledim.bu konuda bende hassasım yine tam anlaşılmadıysa açabilirim bu konuyuda ki ileri zamanlarda bunula ilgili yazı yazmayı düşünüyorum.

Hiç yorum yok: